YABANCI DİLİ İYİ ÖĞRETEBİLMEK, ORTA VE YÜKSEKÖĞRETİMİ NİTELİKLİ

 KILMAK İÇİN YABANCI DİLLE EĞİTİMDEN CAYMAK ZORUNDAYIZ!

 

YABANCI DİLLE EĞİTİM YÖNTEMİYLE, GENÇLERİMİZ NE FİZİK, KİMYA, MATEMATİK, BİYOLOJİ GİBİ TEMEL BİLİMLERİ, NE DE YABANCI DİLİ ÖĞRENEBİLMEKTEDİRLER.

 

YABANCI DİLLE EĞİTİMDE, ÖĞRENCİNİN ÖĞRENME İSTEĞİNİ, BİLİME İLGİSİNİ VE KENDİNE GÜVENİNİ YİTİRMESİNE; TOPLUMSAL DÜZEYDE İSE ULUSUNA, DEVLETİNE, ANA DİLİNE, KÜLTÜRÜNE OLAN GÜVENİNİ VE BAĞLILIĞINI YİTİRMESİNE YOL AÇMAKTAYIZ.

 

ANA DİLİNİN SESBİRİMLERİ, SÖZCÜKLERİ VE SÖZDİZİMİYLE, NESNELERİ, KAVRAMLARI, İLİŞKİLERİ VE TEMEL DEĞER YARGILARINI BİR KEZ DİLE GETİREREK OLUŞTURAN, BÖYLECE KİMLİĞİNİ VE ANA DİLİ BİLİNCİNİ EDİNEN ÇOCUK, BUNDAN SONRA, BÜTÜN KAVRAYIŞ VE DÜŞÜNCE YETENEĞİNİ, YARATICILIĞINI YAŞAMI BOYUNCA BU TEMELLER ÜZERİNDE, ANA DİLİNİN SESLERİNE, SÖZCÜKLERİNE VE KAVRAMLAR DİZGESİNE GÖRE TANIYARAK, BUNLARA YASLANARAK GELİŞTİRİR.

 

ANA DİLİ ADINI VERDİĞİMİZ İLK DİLİN ÇOK İYİ ÖĞRENİLMESİ, İLERİDE BU KİŞİNİN İSTEDİĞİ YABANCI DİLİ DE ÇOK İYİ ÖĞRENEBİLMESİ İÇİN BİLİŞSEL TEMELİ, KÜLTÜREL ALTYAPIYI SAĞLAR; ANA DİLİNİ İYİCE ÖĞRENEMEMİŞ BİR KİŞİ, BAŞKA HİÇBİR DİLİ İYİCE ÖĞRENEMEZ. ALMANYA’DA EĞİTİM BAKANLIĞI’NIN “ÇOCUKLARINIZIN ANA DİLLERİ TÜRKÇEYİ İYİCE ÖĞRENMELERİNE ÖNEM VERİNİZ.” DİYE BETİKÇELER (ELKİTAPÇIKLARI) HAZIRLATMASI; İKİDİLLİ KANADA’DA İLKOKULDAKİ KIZLARININ TOPLUMA DAHA KOLAY UYUM SAĞLAYABİLMESİ İÇİN NE YAPMALARI GEREKTİĞİNİ SORAN TÜRK ANA BABAYA, ÖĞRETMENLERİN, “ONA İLKİN ANA DİLİNİ ÇOK İYİ ÖĞRETİN.” DEMELERİ VE BU DOĞRULTUDA BROŞÜRLER YAYIMLAMALARI BUNDANDIR.

 

YABANCI DİLDE OKUMA VE ANLAMA HIZI, ANA DİLE GÖRE ÇOK DAHA YAVAŞTIR. YABANCI DİLLE EĞİTİM GÖRMEKTE OLAN ÖĞRENCİLERDE BU HIZ, ANA DİLİNE GÖRE 3-5, GİDEREK 6-8 KAT DAHA YAVAŞ OLABİLMEKTEDİR. BİR ÖĞRENCİ İÇİN BU YAVAŞLIK, ONUN BÜTÜN ÖĞRENME İSTEĞİNİ ORTADAN KALDIRAN BİR İŞKENCEYE DÖNÜŞEBİLMEKTEDİR.

 

TÜRK ÖĞRETMENİN TÜRK ÖĞRENCİLERE, İNGİLİZCE KONUŞARAK FİZİK ÖĞRETMEYE ÇALIŞMASI, SINIFI, GERÇEKÜSTÜ SAÇMA BİR KARA GÜLDÜRÜNÜN OYNANDIĞI BİR TİYATROYA DÖNÜŞTÜRMEKTEDİR. BU DURUMDA, ÖĞRETMENİN DERSİ ANLATMADAKİ BAŞARIMI (PERFORMANSI) DA, ÖĞRENCİNİN ANLAMADAKİ BAŞARIMI DA HER BİRİNİN YETENEKLERİNİN ANCAK BİR BÖLÜMÜYLE GERÇEKLEŞEBİLİR. BU BAŞARIMIN (PERFORMANSIN) %70’ŞER OLMASI DURUMUNDA ÖĞRETİMDE TOPLAM BAŞARIM YARIYA, %50’ŞER OLDUĞUNDAYSA DÖRTTE BİRE DÜŞMEKTEDİR (0,5 X 0,5 = 0,25). BU YÜZDEN BİRÇOK OKULDA, İNGİLİZCE BAŞLAYAN DERS, YASAK SAVAR GİBİ BİR SÜRE YABANCI DİLDE ANLATILDIKTAN SONRA, BİR SORU YÜZÜNDEN YA DA BAŞKA BİR NEDENLE İLETİŞİM TÜRKÇEYE KAYAR KAYMAZ, BÜTÜN ÖĞRENCİLERİN “UYANDIKLARI” GÖZLENMEKTE; DERS, ANCAK O ZAMAN BAŞLAMIŞ OLMAKTADIR.

 

TÜRKÇEYLE EĞİTİM GÖREN ANKARA ÜNİVERSİTESİ SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİ (SBF) ÖĞRENCİLERİ İLE İNGİLİZCE EĞİTİM GÖREN ODTÜ ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDE YAPILAN BİR ÇALIŞMADA, ANA DİLİNDE ANLAMA VE ANLATIM YETENEKLERİ ÜNİVERSİTEYE GİRİŞTE SBF ÖĞRENCİLERİNDEN DAHA YÜKSEK ODTÜ ÖĞRENCİLERİNİN, SON SINIFTA, ANLAMA, ANLATMA YETENEKLERİNİN (DEMEK Kİ YARATICILIKLARININ), SBF ÖĞRENCİLERİNİN GERİSİNE DÜŞTÜĞÜ; GİDEREK LİSE BİTİRME AŞAMASINDAKİ YETENEKLERİNİN GERİLEDİĞİ SAPTANMIŞ; BU ARAŞTIRMANIN İLK VERİLERİ 2003’TE İKİ AYRI BİLİMSEL TOPLANTIDA AÇIKLANMIŞTIR.

 

SONUÇ OLARAK, YABANCI DİLLE EĞİTİMİN, EN DEĞERLİ GENÇLERİMİZİ EZBERCİLİĞE YÖNELTEN, DOLAYISIYLA ONLARI BİLİMDEN SOĞUTAN, ANLAYIŞ, ANLATIM VE YARATICILIKLARININ GELİŞMESİNİ BALTALAYAN, SAĞLAM MESLEK BİLGİLERİ EDİNMELERİNİ ENGELLEYEN, YABANCI DİLİ DE ÜSTÜNKÖRÜ BİR DÜZEYDE ÖĞRENMELERİNE ANCAK YETEN ÇOK YANLIŞ BİR YÖNTEM OLDUĞU AÇIK SEÇİK ORTADADIR. BU ÖĞRENCİLERİMİZDEN BİRÇOĞU DA YABANCI DİLLE EĞİTİM DÜZENİNDE GÖRDÜKLERİ BASKI, KURSLARLA, ÖZEL ÖĞRETMENLERLE GÜNDE 2-3 VARDİYA ÇALIŞMA ZORUNLUĞU NEDENİYLE OYUN, SPOR, DİNLENME, ARKADAŞLIK VE TOPLUMSAL İLİŞKİYE ZAMAN BIRAKMAYAN BİR YAŞAMIN ÇIKMAZINDA, RUHSAL DENGELERİNİ YİTİRMEKTE, BUNALIMLAR GEÇİRMEKTE, YAŞAM BOYU BAŞARISIZLIKLARA SÜRÜKLENMEKTEDİRLER. UNESCO’YA GÖRE İNSAN HAKLARININ EN BAŞTA GELENLERİNDEN BİRİ ANA DİLİNDE EĞİTİM HAKKIDIR.

 

YABANCI DİLLE EĞİTİM UZUN DÖNEMDE TÜRK ULUSUNUN GELİŞMESİNDE VE BAĞIMSIZ VARLIĞINI SÜRDÜRME İSTENCİNDE (İRADESİNDE), ULUS OLMA BİLİNCİNDE ONARILMAZ YARALAR AÇACAKTIR. BUGÜN BİR BİLİM VE EĞİTİM-ÖĞRETİM DİLİ OLAN TÜRKÇE DE ÖNEMİNİ YİTİRECEK, GİDEREK SÖNECEKTİR.

 

ATATÜRK, 3 MART 1924’TE, CUMHURİYET’İN İLK AYLARINDA, ÖĞRETİMİN BİRLEŞTİRİLMESİ YASASI’NI (TEVHİD-İ TEDRİSAT KANUNU) ÇIKARMIŞ, BİRKAÇ OKUL DIŞINDA, YABANCI DİLLE EĞİTİMİ YASAKLAMIŞTIR. BÜTÜN BİREYLERİMİZCE PAYLAŞILAN YURTTAŞLIK BİLİNCİ, HALKÇI AYDINLANMA, ULUSLAŞMA, BUGÜN DE YÜRÜRLÜKTE OLAN BU YASAYLA SAĞLANMIŞTIR.

 

YABANCI DİLLE EĞİTİM, BUGÜNDEN, HEM ÖĞRENCİLERİMİZİN, HEM ÖĞRETMENLERİMİZİN BAŞARILARINI ENGELLEYEN, HEM DE UZUN DÖNEMDE TÜRKÇENİN BİLİM DİLİ OLARAK GERİLEMESİNE, ULUSAL DİL NİTELİĞİNİ YAVAŞ YAVAŞ YİTİRMESİNE NEDEN OLACAK ÇOK SAKINCALI BİR YOLDUR. BU GİDİŞLE, TÜRKİYE’NİN ANA DİLİ VE YURTTAŞLIK BİLİNCİNDEN YOKSUN, KENDİ BİREYSEL ÖZÜNE, ULUSUNA, EKİNİNE GÜVEN DUYMAYAN, EZİK, YABANCILARA ÖZENEN GELECEK KUŞAKLARI, KÜRESELLEŞME ORTAMINDA YABANCI DEVLETLERİN VE ÇOKULUSLU ŞİRKETLERİN İŞBİRLİKÇİLİĞİNE KOLAYCA SÜRÜKLENECEKLER; SİYASAL VE EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞIN GÜVENCESİ OLAMAYACAKLARDIR.

 

ÇÜNKÜ ULUSLAŞMA DA, AYDINLANMA DA, YENİDEN DOĞUŞ DA BÜTÜN ULUSLAR İÇİN, ÇAĞLAR BOYUNCA HEP ANADİLLE EĞİTİM ARACILIĞIYLA GERÇEKLEŞMİŞ, BUNUN TERSİ, HİÇBİR ZAMAN HİÇBİR ÜLKEDE GÖRÜLMEMİŞTİR.

 

BİR ÜLKEDE GELECEKTE HANGİ DİLİN YAŞAYACAĞI, O ÜLKEDE SİYASAL BAKIMDAN HANGİ ULUSUN EGEMEN OLDUĞUNA GÖRE DEĞİL, OKULLARDA HANGİ DİLLE EĞİTİM YAPILDIĞINA GÖRE BELİRİR.

 

YERYÜZÜNDE, ESKİ VE YENİ SÖMÜRGELER DIŞINDA, YABANCI DİLLE EĞİTİMİ AMAÇLAYARAK BUNU UYGULAMAYI SÜRDÜREN, BUGÜN GERÇEKTEN BAĞIMSIZ HİÇBİR ÜLKE YOKTUR.

 

 

 

 

 

 

 

---

Yorumlar - Yorum Yaz

---